Düşünmeden davrananlar topluluğu... Evet bahsettiğimiz varlıklar "kızlar" diye adlandırdıklarımız. Garipler, gizemliler. Ya da gizemli değiller. Sadece ne yapmaya çalıştıklarını anlayamadığımız kişilikler. Kimse anlayamıyor mu? Hayır anlıyor. Komik olan şu ki onları kendi anlayışında ki insanlar anlayabiliyor...
Özellikle 17 ve 20 yaş arasında ki kızların ve bu 3 sene içerisinde büyük değişim gösterenlerin bambaşka bir gezegende olduklarını düşünür gibi konuşmaları ve davranışları insanın dikkatini çekmiyor değil. Nedir yani? Neyin tribindesin arkadaşım? Birşey sorarsın; " pff uqrasamicam senLe yha isim war bb ;) " derler. Çıldırmamak, sinirlenmemek, ağızlarına yumruk atmayı istememek mümkün değil. Lan noldu? Ne işin var? Olan ne ki benle uğraşamayacaksın? İşim var dedikleride ne biliyor musunuz? Test ettim... Sordum çekinmeden, bu özelliklerini saydığım üç dört kişiye. Cevap nedir sizce? Evet çok gereksiz birşey; "faceime resim yukLuorm yorumlara bakıorm fln yha iste" dedi. Evet bu işiydi. İş? Bu kadar saçma ve anlamsız hiçbirşey olamaz. Nasıl bir beynin var? Nasıl bir mantığın var senin, sizlerin?
Aklıma takılıyor işte bu ergence davranışlar. Umursamamak gerekiyor aslında. Ama ben küçücük şeyleri bile kafasına takan ben, bana karşı yapılan birşeyse birde... Asla ve asla umursamamazlık yapamıyorum. Eğer bu varlıkların davranışları bana karşı yapılmasaydı güler geçerdim doğrusu.
Sonuç olarak siz karşı cinslerden rica ediyorum... Lütfen kendinize çeki-düzen verin. Aklınızı biraz olsun kullanın. Sadece, en azından sanal ortamda düzgün bir yaşam biçimi yaratmaya çalışın. Biz sizler gibi farklı bir gezegen varlığıymışız gibi yaşamıyoruz. Rica ediyorum sizden tüm samimiyetimle. Bak dilim damağım kurudu lan!
Not: Bu konu hakkında genelleme yapılmamaktadır, sonuçta her insanın karakteri farklıdır...
17 Ağustos 2011 Çarşamba
16 Ağustos 2011 Salı
Sevemedim Vedaları...
Hiçbir vedayı sevemedim ben. Her defasında aklımda ki düşünceler üzüntüyle boğuldu. İçimde çalkalanan bir burukluk var. Ve artık gitme vakti...
Unutulmayacak anılar vardı. Ve bu anılar aklıma geldikçe kalbim sanki görevini yapmaktan vazgeçiyor, işlevini yitiriyordu... Ne gözle görülebilen ne de ifade edilebilen garip bir acı vardı içimde. İştahım kesiliyor, içimden hiçbirşey yapmak gelmiyor... Geriye dönmek istiyor kalbim, adım atmak istiyor eski yaşantıma. Ama hep bir engel çıkıyor karşıma ve kalbime... Dur! diyor acımasızca. Dur! diyor haince.
Aslında insanı değiştiren acımasız zamandır. "Zaman" bizimle adeta bir oyun oynuyor. Küçümsüyor bizi, mağlup oluyoruz. Yenilmemek, karşı koymak imkansız. Bizi kendi dünyasına alıyor ve istediği gibi yaşattırıyor bize o acıları... Dur yapma diyemiyorsun, mutsuzluktan kaçamıyorsun.
Ve zaman yine gösteriyor kendini. Durmuyor hiçbir zaman. Acımasızca geçiyor dakikalar, saatler, günler... Bize kalanlar ise; unutabilmek, alışabilmek, geçmişi düşünmekten vazgeçmek...
Unutulmayacak anılar vardı. Ve bu anılar aklıma geldikçe kalbim sanki görevini yapmaktan vazgeçiyor, işlevini yitiriyordu... Ne gözle görülebilen ne de ifade edilebilen garip bir acı vardı içimde. İştahım kesiliyor, içimden hiçbirşey yapmak gelmiyor... Geriye dönmek istiyor kalbim, adım atmak istiyor eski yaşantıma. Ama hep bir engel çıkıyor karşıma ve kalbime... Dur! diyor acımasızca. Dur! diyor haince.
Aslında insanı değiştiren acımasız zamandır. "Zaman" bizimle adeta bir oyun oynuyor. Küçümsüyor bizi, mağlup oluyoruz. Yenilmemek, karşı koymak imkansız. Bizi kendi dünyasına alıyor ve istediği gibi yaşattırıyor bize o acıları... Dur yapma diyemiyorsun, mutsuzluktan kaçamıyorsun.
Ve zaman yine gösteriyor kendini. Durmuyor hiçbir zaman. Acımasızca geçiyor dakikalar, saatler, günler... Bize kalanlar ise; unutabilmek, alışabilmek, geçmişi düşünmekten vazgeçmek...
Etiketler:
emre,
emre mese,
emre meşe,
sevemedim vedaları,
unutabilmek,
veda,
veda etmek
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)