18 Ağustos 2012 Cumartesi

Dolmuş Muhabbetleri

yaşanmış bir olaydan yola çıkılarak:

dolmuş yoldan yolcu almak için durur, bir kadın biner dolmuşa. o zamanlar otomatik kapı yokken kapıyı sertçe kapatır. kapı kapanıp o tepkiyle tekrar açılır. bu iki üç defa daha gerçekleşir.

şoför: bırak, amına koydun kapının, bırak.
kadın: siz nasıl konuşuyorsunuz!
şoför: amına koydun kapının, bırak, kapısız da gideriz, bırak.
yolcular: şoför bey terbiyeli olun siz nasıl konuşuyorsunuz öyle!
şoför: inin, inin amına koyim, yolcusuz da gideriz.
Ne kadar hüzünlü, içi dolu, feryat figan ve üzüntü içinde söylemiş bakar mısınız?
Bakışlara odaklan…

Evrim Teorisi - Kamusal Mizah



” Kamusal Mizah ” adıyla kendi halinde kısa film çeviren ekibin ” Adını Koyamadım ” adlı kısa filminden bir kesit.
Favorimdir…

5 Ağustos 2012 Pazar

Beşiktaş ve 'FEDA'

Hakkında çok şey yazılıp çizildi fakat Beşiktaş hala ayakta... Gerek transferleriyle gerekse duruşuyla. Tamam bazı sıkıntılar var fakat o kadar da değil be. Medya çok abartıyor.

Ligin başlamasını şuan herşeyden çok istiyorum. Bir an önce başlasa da görsek neler olucak. En çokta 3 büyüklerin performansını merak ediyorum.

Lig başlayınca tekrardan duygu ve düşüncelerimi yazıcam. Umarım 2. hafta sonunda, mutluluk bizimle olur...

6 Şubat 2012 Pazartesi

Öyle Maceralı Bir Hayatımız Yok!

Normaliz yani. Belkide normalin bi alt katı. Ya da bizi bu duruma iten ne? İnsanın kendisi mi? Yok arkadaş, ben zamanın hep hızla geçmesini istemişimdir. Halada istiyorum. Çünkü zaman geçmiyor!

Evde oturup kalacağına, internetin her geçen gün seni dahada içine çekeceğine, maceralı bir hayatım olur daha iyi lan. Maceradan kastım aşırıya kaçmasın. Böyle eğlenmeler, yeni insanları tanımak, ciddiyetten uzak vs vs.

Belki sizde benim gibi macerayı arayanlardansınızdır. Ama gerçek şu ki "liseli, ergen" diye adlandırdığımız bebeler daha çok eğleniyor. Tıpkı bizim o yaşlarda olduğumuz gibi. E tabii biz ergenliğin aşırısına kaçmıyorduk. Kendi halimizdeydik. Bak görüyor musun o zaman bile maceralı bi hayatımız yokmuş? Harbiden yokmuş lan.

Bak şimdi yine kendi halimizdeyiz. Kimseye bi zararımız yok. Kimseye bi iyiliğimizde yok. Kimseninde bize zararı ve iyiliği yok.

Ya da boşver lan... Böyle iyiydik. Bak kaldıramadım bi an maceralı bi hayat düşününce. Siktir et. Bana macera mı yok?

17 Ağustos 2011 Çarşamba

Neden Kafadar Olmazsınız Ki?

Düşünmeden davrananlar topluluğu... Evet bahsettiğimiz varlıklar "kızlar" diye adlandırdıklarımız. Garipler, gizemliler. Ya da gizemli değiller. Sadece ne yapmaya çalıştıklarını anlayamadığımız kişilikler. Kimse anlayamıyor mu? Hayır anlıyor. Komik olan şu ki onları kendi anlayışında ki insanlar anlayabiliyor...

Özellikle 17 ve 20 yaş arasında ki kızların ve bu 3 sene içerisinde büyük değişim gösterenlerin bambaşka bir gezegende olduklarını düşünür gibi konuşmaları ve davranışları insanın dikkatini çekmiyor değil. Nedir yani? Neyin tribindesin arkadaşım? Birşey sorarsın; " pff uqrasamicam senLe yha isim war bb ;) " derler. Çıldırmamak, sinirlenmemek, ağızlarına yumruk atmayı istememek mümkün değil. Lan noldu? Ne işin var? Olan ne ki benle uğraşamayacaksın? İşim var dedikleride ne biliyor musunuz? Test ettim... Sordum çekinmeden, bu özelliklerini saydığım üç dört kişiye. Cevap nedir sizce? Evet çok gereksiz birşey; "faceime resim yukLuorm yorumlara bakıorm fln yha iste" dedi. Evet bu işiydi. İş? Bu kadar saçma ve anlamsız hiçbirşey olamaz. Nasıl bir beynin var? Nasıl bir mantığın var senin, sizlerin?

Aklıma takılıyor işte bu ergence davranışlar. Umursamamak gerekiyor aslında. Ama ben küçücük şeyleri bile kafasına takan ben, bana karşı yapılan birşeyse birde... Asla ve asla umursamamazlık yapamıyorum. Eğer bu varlıkların davranışları bana karşı yapılmasaydı güler geçerdim doğrusu.

Sonuç olarak siz karşı cinslerden rica ediyorum... Lütfen kendinize çeki-düzen verin. Aklınızı biraz olsun kullanın. Sadece, en azından sanal ortamda düzgün bir yaşam biçimi yaratmaya çalışın. Biz sizler gibi farklı bir gezegen varlığıymışız gibi yaşamıyoruz. Rica ediyorum sizden tüm samimiyetimle. Bak dilim damağım kurudu lan!

Not: Bu konu hakkında genelleme yapılmamaktadır, sonuçta her insanın karakteri farklıdır...

16 Ağustos 2011 Salı

Sevemedim Vedaları...

Hiçbir vedayı sevemedim ben. Her defasında aklımda ki düşünceler üzüntüyle boğuldu. İçimde çalkalanan bir burukluk var. Ve artık gitme vakti...

Unutulmayacak anılar vardı. Ve bu anılar aklıma geldikçe kalbim sanki görevini yapmaktan vazgeçiyor, işlevini yitiriyordu... Ne gözle görülebilen ne de ifade edilebilen garip bir acı vardı içimde. İştahım kesiliyor, içimden hiçbirşey yapmak gelmiyor... Geriye dönmek istiyor kalbim, adım atmak istiyor eski yaşantıma. Ama hep bir engel çıkıyor karşıma ve kalbime... Dur! diyor acımasızca. Dur! diyor haince.

Aslında insanı değiştiren acımasız zamandır. "Zaman" bizimle adeta bir oyun oynuyor. Küçümsüyor bizi, mağlup oluyoruz. Yenilmemek, karşı koymak imkansız. Bizi kendi dünyasına alıyor ve istediği gibi yaşattırıyor bize o acıları... Dur yapma diyemiyorsun, mutsuzluktan kaçamıyorsun.

Ve zaman yine gösteriyor kendini. Durmuyor hiçbir zaman. Acımasızca geçiyor dakikalar, saatler, günler... Bize kalanlar ise; unutabilmek, alışabilmek, geçmişi düşünmekten vazgeçmek...